Mülakat, iş yaşamında insanların
bir işe uygunluğunu görüşme yoluyla ölçmeye yarayan bir seçme yöntemidir. Türkiye’
de özellikle özel sektörün uyguladığı bu yöntem, yurtdışında iş hayatının her alanında
işe alımlarda uygulanmaktadır. İnsanların kendini ifade etme becerilerini,
anlama, anlatma ve konuşma becerilerini ölçmek için idealdir. Kişinin birçok
yönü işe uygunluğu açısından sınanabilir mülakat sistemiyle.
Türkiye’ de son zamanlarda pek
çok tepki çekti mülakatın öğretmen alımında uygulanması. İnsanlar mülakat şartı
gelmesinden yakınıyor çünkü pilot uygulaması yapılmadı ve hemen uygulanmaya
konuldu. Ülkemizde insanların birbirlerine güveni olmadığı için öğretmen
alımında mülakat sistemi uygulanırken sıkıntılar çıkacağından bahsedildi. Geleceğinizi
emanet edeceğiniz nesillere eğitim verecek olan öğretmenin mülakata tabi olması
neden bu kadar büyük tepki çekti? Bunun nedenlerini öğrencilerin bir stresi
daha kaldırmak istememelerine de bağlayabiliriz. Çünkü üniversite bitirip, KPSS’
ye girip yeterli sıralamaya girip, tekrar bir de mülakat için hazırlanmak çok
zorlu ve meşakkatli bir süreç. İkinci olarak insanlar mülakat komisyonunda
bağlantısı olan kişilerin sınavdan düşük not alsalar bile emeğiyle sınavdan
yüksek puan alanları geçeceğini düşünüyorlar. Bu yüzden tepeden düşer gibi
gelen mülakat sistemi çok tepkilere neden oldu ve hala olmakta.
Acaba mülakat sistemi
üniversiteye alım zamanı yapılsa ve insanlar yetenekleri ve ilgileri
doğrultusunda başarılı olabilecekleri alanları seçebilse daha iyi olmaz mıydı?
Mülakatlara kriterler konulsa ve insanlar başarılı olabilecekleri alanlarda
ilerleme fırsatı bulurlar ve daha faydalı işler yapabilirler. Güzel Sanatlar
Fakültesinde ve Spor Yüksek Okullarında mülakat benzeri yetenekleri ölçen
sınavlar yapılmakta ve eğer kişiler yetenekli ve başarılılarsa okullara kabul
edilmekteler. Öğretmenlik mesleği için de gerekli olan düşündüğünü anlatabilme,
düzgün konuşabilme, sabırlı olabilme gibi yetenekler en başında üniversiteye
girişte yapılsa daha yeterlilik sahibi öğretmenler yetişebilir. Öğretmen
adaylarının üniversitede de bir takım yeterlilikler kazanacağı kaçınılmaz bir
gerçektir fakat öğretmenliğe yatkın kişileri tam anlamıyla seçip üniversitede
gelişimlerini sağlamak daha mantıklı olacaktır.
Mülakat büyük bir hazırlık
gerektirir hem komisyondaki kişilerin seçim aşaması için hem de mülakata
girecek olan adaylar için. Komisyonun alanında uzman kişilerden ve mutlaka psikoloji
uzmanından oluşması gerekir. Psikoloji öğretmenlik mesleği açısından önemlidir.
Çünkü insanla uğraşan bir meslektir öğretmenlik. Ergen ve çocuk psikolojisinden
anlayabilmelidir öğretmen. KPSS ile sadece bilgi ve zekâsını ölçebilirsin
öğretmenin fakat öğretmenlik için gereken diğer özelliklerini ölçmemiz mümkün
değildir. O yüzden mülakat bu konuda gereklidir.
Bir öğretmenin zeki ve çözüm
odaklı olması gerekir. Bu özellikleri ölçmek sadece okuduğunu anlamaya ve
bilgiye dayalı bir sınavla gerçekleşmesi zordur. İlgileri, davranışları ve
düşüncelerinin de bilinmesi gerekir. Bu zorunluluklar da mülakatın gerekli
olduğu göstermektedir. Fakat şuan öğretmen alımında mülakatın her öğretmenin 15
dakika süresi olacak şekilde uygulanması ve oldu bittiye getirilmesi yanlıştır.
Gerektiği gibi ince eleyip sık dokunarak ve her kesin eşit ve adil bir şekilde
sınandığı bir mülakat sistemi gerekmektedir.
Öğretmenlik mesleği hafife alınacak bir meslek
değildir. Kendini yetiştirmiş ve gerçekten öğretmenliğe ilgisi olan kişilerin
seçilmesi gerekmektedir. Adaletli bir mülakat sistemi ihtiyacımız olan sınama
durumudur ve gereklidir. Hakkıyla ve gereği gibi yapılan bir mülakat sistemi, sadece sınavla yapılan işe alım sisteminden
daha faydalıdır. Fakat ülkemizde tek başına mülakat şuan için yeterli değildir.
Yazılı sınavdan belirli puan almış kişilerin bir de mülakata girip oradan
yeterli puan alması daha adaletli görülmektedir. İlerleyen süreçlerde mülakat
sistemi profesyonelce uygulanmaya başladığı zaman belki de sınava girmeden
direkt eğitim fakültesi veya pedagojik formasyon alan öğretmen adaylarının sadece
mülakata girip işe alınması da gerçekleşebilir. Çünkü eğitim fakültesini
bitiren bir kişi öğretmen olmaya hak kazanmıştır. Ya eğitim fakülteleri iyice
denetlenmeli ve herkesi mezun olmasına izin verilmemeli ya da mülakatsız
öğrenci alımı yapılmamalıdır fakültelere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder