Öğretmenin tarafsızlığı,
mesleki etik açısından büyük önem taşımaktadır. Tarafsız olmak için, insanların
duygularını ve inançlarını değil aklını ve vicdanını kullanması gerekmektedir. Eğitimde
kişisel inanç ve tutumların işin içine girme durumu vardır. Öğretmenler okulda
sorumlu olduğu programın yanı sıra kişisel görüş ve değerlerini de öğrencilere
benimsetmeye çalışabilir. Öğretmenlerin bu tür yanlı davranışlardan kaçınması
gerekmektedir. Özellikle dinsel ve politik inançlar, öğretmenin tarafsızlığının
önüne geçebilmektedir. Bu durumu engellemek için öğretmenler meslek etiğine uymalı ve mesleklerine
duydukları saygıdan dolayı tarafsızlık ilkesini okullarda, sosyal çevrelerinde
uygulamalıdırlar.
Öğretmenler okulda ve sosyal ilişkilerinde siyasi davranamazlar.
Gerek okuldaki öğrencileri gerekse sosyal çevrelerindeki bireyleri fikirlerine
ve inançlarına göre yargılayamazlar. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda
memurların siyasi partiye üye olamayacağı ve siyaset yapamayacağı da
bildirilmektedir. Bu kanun da öğretmenlerin de siyasi görüşlerini okulun
dışında bırakması gerektiğini göstermektedir. Öğretmenlerin amacı gelecek
nesilleri sağlıklı ve ülkesine faydalı olabilecek şekilde yetiştirmektir.
Tebeşir kokulu sınıfları siyasi görüşlerini ve kendi inançlarını benimsetmek
amacıyla kullanamazlar. Öğrencilerini inanışları, siyasi görüşleri ve dini
görüşleri gibi durumlarla değerlendiremezler. Öğretmenler, okul kapısının
dışında görüşlerini bırakmalıdırlar ve öğrencilere olması gereken, programda
belirtilen eğitimi vermelidirler. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu şu
sıkıntılı dönemlerde öğretmenlerin birleştirici olması gerekmektedir. Çünkü
öğretmenler sevgi, saygı, hoşgörü, güven gibi güzel davranışları topluma
yaymakla görevlidir. Öğretmenlerin tarafsız olarak barış ortamı oluşturmak
yerine karışıklık çıkarma çabasında olması öğretmenlik etiğine yakışmayan ve
doğru olmayan bir davranıştır. Öğretmenler, öğrencilerin kafasına birtakım
ideolojileri sokmak yerine sorumlu olduğu işini yapıp sınıfın kapısından gönül
rahatlığı ile çıkmalıdır. Her zaman doğruları kendi siyasi görüşlerini ve dini inançlarını katmadan öğrencilerine aktarmalıdır öğretmen. Eğitim işi insanların etkileşim içinde olduğu bir
iştir. Öğretmenin bu işi yaparken kendi vicdan muhasebesini yapması
gerekmektedir. Öğretmen siyaset adamı değil, toplumu eğitmek gibi kutsal bir
görev üstelenen dürüst bir kişidir.
Öğretmen tarafsız olmalı ve
toplumun her kesiminden herkesin güvenini kazanmalıdır. Siyaset yaparak ve inançlara
göre taraf tutarak davranan öğretmen toplumdaki insanların güvenini kaybeder ve
mesleğinin gerektirdiği tarafsızlık ilkesinden sapar. Öğretmen gerek okulda
gerek sosyal yaşamında insanları inançlara göre ayrıştırıcı değil birleştirici
olmalıdır. Öğretmenlerin tarafsız olması yani siyasi görüşleri ve kişisel
inanışlarını eğitim hayatlarından ve sosyal çevrelerinden uzak tutmaları gerekmektedir.
Sonuç olarak geleceğimizi inşa eden öğretmenlerin ayrıştırıcı değil
birleştirici olmaları ve tarafsızlık ilkesini her zaman uygulamaları
gerekmektedir.
İade-i ziyaret:) Baya açıklayıcı olmuş hocam, kalemine sağlık..
YanıtlaSilGiriş paragrafın çok ruhsuz ve duygusuz olmuş, bence biraz daha sıcak bir giriş olmalı. Aslında tarafsızlık kavramı hakkında kendi düşüncelerinizi yansıtmanız daha dikkat çekici oluyor. Genel geçer ifadeler ve klişe sözler bu tür yazılarda çok etkileyici olmuyor. Birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımızın olduğu şu günlerde gibi. Bu ifade bugün için geçerli diyelim. Böyle bir ifadenin çok puan almadığı bir zamanda senin yazının okunduğunu düşünürsek ne anlamamız lazım. Ayrıca tarafsızlığı sadece ideolojik olarak mı düşünüyoruz. Aslında öğretmen taraflılığının en az ortaya çıktığı konu bu. bundan başka olumlu olduğu düşünlen davranışlar varki öğretmen taraf tutuyor ve taraf tuttuğunun farkında değil. Bunlara da değinmek gerekir.
YanıtlaSil